9 Temmuz 2010 Cuma

AFRA TAFRA

Gözleri yaşlı daha kaç babanın,“Vatan sağ olsun” diyen acısına şahit olacağız. Daha kaç kardeşimiz, abimiz, arkadaşımız hain pusulara düşürülerek şehit edilecek, kaç insan mayın tarlalarında yok olacak?

Keşke Müslüman Filistin halkı için “van minut” diyerek onların kahramanı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, kendi ülkesi için “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” gibi talihsiz cümleler kurmak yerine, kendi Müslüman askerleri için de bir “van minut” açılımı yaparak, pkk’yı besleyenlere karşı tepki gösterseydi de kendi ülkesinin kahramanı olsaydı.

Gazze’ye, yardım için çıktıkları yolculukta, İsrail tarafından öldürülen insanlar için meydanlara dökülüp protesto eden yurdumun insanları, keşke bu sefer de kendi ülkesinin evlatları için sokaklara aksalardı.

Binlerce şehit verilmesine neden olan bu teröristlerin tam destekçisi Barzani heyeti,

çok değil daha Haziran ayının başında hükümet tarafından paşalar gibi ağırlanmadı mı?

Bir dönem pkk tarafından kaçırılan 8 askerimizin alınmaya gittiği sırada, o pkk teröristlerinin denetlemesini yapan, ellerini sıkıp tebrik eden Kerim Sincari de bu heyetin içinde değil miydi?

Açılıp saçılmakla ve bu açılımlara yandaş aramak için sanatçılara, gazetecilere sabah kahvaltıları verip, sahte samimi pozlar vererek halk üzerinde sempati kazanmaya çalışmakla olmuyormuş demek ki.

Olay yerine gidip de siperlerde diz çökerek fotoğraf çektirmek de nedir. Diz çökeceksen ya fotoğrafı çektirmeyeceksin, fotoğraf çektireceksen de Mustafa Kemal Atatürk gibi dimdik ayakta, kendinden emin duracaksın bir Başbakana yakışır biçimde. Gerçi bu hükümet alışık birilerine diz çökmeye. Dün Taliba’nın dizleri dibinde çömelmişti, bugün pkk’ya diz çöktü, yarına Allah kerim!

Meğer güneş doğudan batıyormuş da bizler fark etmiyormuşuz. Farkına varmak için de illaki böyle canımızın yanması gerekiyormuş da anlamıyormuşuz. Devlet büyüklerimiz gizli kapılar ardına kapanıp sonra her çıktıklarında “ tamam bu sefer kararlıyız, bitiriyoruz” gibi açıklamalar yaptıklarında uyutuluyormuşuz. Bir kaç gün sonra birileri gündemi değiştirdiğinde unutuyormuşuz tüm olanları. Sonra yeniden başka birileri düğmeye basıp başlatınca terör olaylarını dejavu yaşayıp hatırlıyormuşuz. Sonra yeniden yeniden yeniden… Hep aynı terane. Hep aynı kısır döngü. Muşuz muşuz muşuz.. Bir de bakmışız bizler yokmuşuz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder