9 Temmuz 2010 Cuma

SICAK VE ÇARESLİK

Biraz önce kendimi buzdolabının içinde peynirlerin, zeytinlerin yanına sıkışmaya çalışırken buldum. Bir de sanki orası benim mekânımmış da, gelip benim yerimi işgal etmişler gibi “ne işi var bu salçanın burada, off biraz öteye gitsene kiraz oğlum, hah şöyle kay bakalım az yana reçel kardeş, yuh artık bütün sülale toplanmışınız domatesgiller” diye saydırdım da. Karpuza çok bir şey diyemedim çünkü yakinim olur kendileri, gündü en az 3 kez yüz yüze bakıyoruz biz onunla. SICAK…

Hazır buzdolabından bahsetmişken şunu da eklemeden edemeyeceğim. Şu ara iştahımda bir maşallah durumu söz konusu. Elim sürekli o beyaz dikdörtgen şeklinde ki makineye gidip gidip duruyor, Allahtan duruyor yoksa soyadımda ki o son hece yakında bana hitap eder olacak. Eyvah eyvah…

İştah sorunu yaşayan herkese gani gani sabır ve irade dilerken, sıcaktan bunalmış güneş sevmez insanlara da, sonbahar için Allah kavuştursun dileğinde bulunduktan sonra huzurlarınızdan ayrılıyorum efendim. İyi hafta sonları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder