7 Eylül 2010 Salı

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN İNSAN

“Jaguar diyince insanların aklına bir araba markasının gelmesi, gerçek bir jaguarın umurunda değildir. Çünkü jaguarların imaj kaygısı yoktur.”

Bir sosyal paylaşım sitesinde, Eyvah Necdet karakteri adına açılmış bir hesaptan alınmış cümleler bunlar. Okuduğumda yüzümde beliren bir gülümsemeyle birlikte hafif bir rahatsızlık barındı hücrelerimde. Birazdan geleceğim bu rahatsızlık mevzuna.

Eyvah Necdet’i bilmeyen yoktur. Bir zamanların unutulmaz dizisi, “Bir Demet Tiyatro”da mahallenin bıçkın delikanlısı Mükremin Çıtır’la, herkesin sabrını zorlayan Laz bakkal amcayla, algılarına müebbet hapis cezası verilmiş saf Telviye teyzeyle, Mükremin aşığı Feriştahla, tıfıl Fıdılla ve nice başarılı karakterle birlikte yer almıştır, hayvan sever Eyvah Necdet. Hayvanlarla ilgili bu tarz garip ama düşündürücü sözleriyle hatırlanır Necdet.

Kısa bir hatırlatmadan sonra, bana rahatsızlık veren jaguar mevzuna gelelim.
Bu aralar sanki emniyet teşkilatında, sorguda çalışan bir polis memuru gibi hissediyorum kendimi. Ruhumda var olan irdeleme gücüm katbekat artmakta. Sorgu sual arttıkça da hem zihin yoruluyor hem de daha bi’ depresif oluyor insan. Bir de sorgulanan kişi kendinsen ve aynı zamanda da sıkı bir sorgucuysan yandın. “Ne kadar az şey bilirsen o kadar mutlusun,”sözü gerçekten doğruluyor kendini bu durumda.

Rahatsız bir insan olarak, Jaguarla ilgili bu yazıyı okuduğumda da, bi’ sıkıntı kapladı içimi. Çevreme bakındım ama önce kendime baktım. Ben de bile bir imaj kaygısının var olduğunun farkına vardım.”Ben bile” derken, “Önce kendin ol kardeşim. Yaftalama kendini, kimseyi. Medyanın bizim için uydurduğu tüketim kandırmacasına düşme” diye martaval okuyan “ben”i kastettim.

Bu konuyla dolaylı olarak bağlantısı olan, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinden bahsedeceğim biraz. Hümanist psikolojinin kurucularından olan Maslow, bireyin kişilik gelişiminde, piramidin alt kısmında temel gereksinimleri, üst kısmında ise üst düzey gereksinimleri olduğunu söyler.



Kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez. Lakin Maslow amcamızın bu kuralı her zaman ve her insanda aynı işlemez. Aslında dönüp çevremize baktığımız zaman pek az “kendini gerçekleştirmiş” yani bu piramidin hepsini yemiş yutmuş, sonra bir bütün olarak çıkarıp kendi hayatına monte edebilmiş insan görüyoruz. Sonra da dönüp “Hayır, bu da mı insan? Bu insansa diğerleri nedir? “ diye garip monologlar kuruyoruz içimizde.

Bir başka deyişle, gerçek bir jaguar edasıyla, imaj kaygısı gütmeden nefesini alabilen, gereksiz egolarından sıyrılmış yahut bu egoları olumlu aktivitelerle kimseye zarar vermeden, gidermiş canlıya kendini gerçekleştirmiş insan diyoruz. Bu durumda, jaguarlar da mı kendini gerçekleştirmiş canlı kategorisinde yer alıyorlar diye sormayın sakın yoksa mevzu uzar, araştırma büyür ve toparlanması imkânsız saçma bir hal alır. Neyse…

Modern dünyanın, doğallığı yok eden, modern bir maskesi bu imaj dediğimiz şey. Boyalı kişiliklerden ibaret hemen hemen herkes, kendimiz bile. Sahip olduğumuz blackberry, eğlenmek için gittiğimiz şehrin en popüler mekânı, jaguar marka arabamız, alışveriş yaptığımız markalar bizim imajımız. O elbiseler içinde ki yüreğimizin, fikrimizin, ruhumuzun kimse farkında değil. Farkında olan da zaten 3-5 kişi.

Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine inat, bizler daha tamamlayamadan genel ihtiyaçlarımızı, hayat standardımızı daha yükseklere çıkarmak için, doğamızdan uzaklaştırılıyoruz. Bilinç düzeyini yüksek tutmak gerek yoksa imaj kaygımız hep güncel kalacak.

Kendim gibi olduğum zamanları özlüyorum bazen. Bu farkındalığın sunmuş olduğu bir başkalaşım ya da mecbur kıldığı. Su boyumuzu aşmadan, ayaklarımızın yeniden toprağı hissetmesi gerek!



Elif Şafak’tan, Şems’in 23. kuralı der ki…

… Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil!

1 yorum:

  1. Mutluluga giden patika ya jaguar sahibi olmaktan yada jaguar kadar bilgisiz olmaktan geciyorsa bize karada mutluluk yok demek ki. Aslinda kimsenin maslow'a itirazi yok lakin sistem herseyi piramidin birinci basamagina tikistiriyor. Jaguar sahibi olmak bazilarina temel ihtiyac gibi gorunmeye basliyor. Oncun havuzlu villada oturan basliyor musluklari altin kaplamaya, komsulara rezil oluyoruz diyerekten. Piramitte yukseldikce 1. basamagin tabani genisliyor. Tepe noktasi modern insanin kizil elmasi haline geliyor, yamuluyorsam duzeltsinler.

    YanıtlaSil